Bugün, Yunan anti-faşist, anti-emperyalist direniş tarihinde çok önemli bir yere sahip olan 17 Kasım Politeknik Direnişi’nin 48’nci yılı. O tarihte neler olmuştu;
21 Nisan 1967 tarihinde Yunanistan’da, ordu “Albaylar Cuntası” diye bilinen CIA destekli darbeyi gerçekleştirerek yönetime el koyar ve Albay Papadopulos darbenin niteliğinin anti-komünist olduğunu açıklar. ABD’de himayesindeki Cuntacılar (Darbeciler) Devrimci, sosyalist ve komünistler başta olmak üzere muhalif tüm kesimleri hedefine alır. Yunan emekçi halkına karşı büyük bir saldırı başlar, devrimciler cezaevlerine atılarak işkencelere maruz bırakılır, kimileri ise öldürülür.
Cuntaya karşı ilk direnişler 1973 Şubat’ında baş gösterdi. Hukuk öğrencileri Atina Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni işgal ettiler ve cuntaya karşı barikatı yükselttiler. Öğrenciler, polisin acımasız saldırılarına karşı sonuna kadar direndiler. Bu isyan bir yıl sonraki Politeknik Ayaklanması’nın habercisi oldu.
Politeknik Direnişi’nin kıvılcımları 14 Kasım 1974’te çakıldı. Politeknik Üniversitesi öğrencileri cuntaya karşı boykota başladılar ve okulu işgal ettiler. İşgalcilerin sloganları net bir şekilde cuntayı hedef alıyordu: “Ekmek, Eğitim, Özgürlük”, “İnsanlar Sizin Zincirlerinizi Kıracak”, “Kahrolsun Cunta”, “ABD Dışarı”, “Özgürlük”, “Bugün Faşizm Gidecek”. Direnişin başlamasında illegal faaliyet yürüten Yunanistan Üniversiteli Öğrenciler Birliği etkin rol oynadı. Politeknik Üniversitesi’ni işgal eden öğrenciler aynı gün aralarından bir işgal komitesi oluşturdular ve komitenin çıkardığı ilk manifesto, işgalin ilk günü kitleler tarafından işgal edilen Patision caddesinde dağıtıldı.
Politeknik Direnişi’ni başlatan üniversite öğrencileri “Özgür Savaşçılar” ismiyle kurdukları radyo istasyonundan Maria Damanaki’nin ağzından işçilere, emekçilere ve tüm Atina halkına şu çağrıyı yapıyorlardı:
“Burası Politeknik… size, Özgür Savaşçılar konuşmakta… size, çocuklarınız konuşmakta… Kahrolsun cunta. ABD dışarı. Kahrolsun faşizm. Yunanistan halkı, sokağa çıkın ve bizim yanımızda olun. Bu mücadele diktatörlüğe ve cuntaya karşı evrensel bir mücadele! Sadece siz bu kavgayı verebilirsiniz.” diyerek Yunan halkına duyururlar.
İşgalin ertesi günü polis ve asker ile öğrencilere saldıran cunta üniversitenin içerisine tanklar ile girerek, 36 öğrenciyi katlederler. Saldırı sırasında susmayan radyodan öğrenciler halkı “Burası Politeknik, mücadeleci öğrencilerin radyosu, her yönden saldırıyorlar, tüm halkımızı sokaklara dökülmeye çağırıyoruz. Çok sayıda ölü ve yaralı var, halkımızı genel direnişe çağırıyoruz. Ekmek, Eğitim, Özgürlük…” diyerek direnişe çağırırlar.
İşgalin etkisi şehrin sınırlarını aşmış, ülke çapında cuntaya karşı emekçi halkın desteğini kazanmıştı. Topraklarına el konulmasını protesto eden Megara’dan bir köylü komitesi, Politeknik işgalini desteklerini bildirmek için ziyarete geliyorlardı. Radyo şu sözlerle duyuruyordu bu desteği: “Megara halkı öğrenciler ve işçiler yanında ayağa kalkıp savaşacaklarına söz veriyorlar… Bu ortak bir kavga… Kendi yaşamlarını belirlemek isteyen Yunanistan halkı için. İlerleme yolunda yürümek için. Temel gereksinim diktatörlüğü devirip demokrasiyi kurmak.”
Öğrencilerin Politeknik’te başlattığı direnişin tüm ülkeye yayılmasının ardından cunta Yunanistan’da yenilgiye uğrar. Direniş sonucunda 75 öğrenci faşist cunta tarafından katledilmiş birçok öğrenci ve devrimci yaralanmıştır.
Politeknik Direnişi dünya tarihinde de çok önemli bir yere sahiptir. Bunun nedeni Politeknik direnişi ile Yunanistan’daki albaylar cuntasının iktidardan düşmesi sonucu, Avrupa’da faşist diktatörlüklerin de çöküş sürecini, başlatmasıdır. Böylece 1974 yılında Portekiz’de Salazar ve 1975’te İspanya’da Franco diktatörlükleri tarihin tozlu sayfalarına gömülmüşlerdir.