Devrimin Şen Çocuğu, Devrimci Kurtuluşçu Halil DUCAN
Manisa’nın Gözlet köyünde doğdu ve ilk ve orta oğretimden sonra Manisa Endüstri Meslek Lisesi’ne girdi. Burada devrimcilerle tanıştı ve ilk günden itibaren Devrimci Kurtuluş saflarında yer aldı. Dönem boyunca okulunda ve Manisa’nın çeşitli bölgelerinde faşistlerle gerçekleşen her çatışmanın içinde oldu. Genç ve dinamik yapısıyla her zaman çevresindeki devrimci ortamın neşeli adamı olarak tanındı. Daha doğrusu denilebilir ki Halil, zaaflarıyla, cesaretiyle, ataklığı ve tedbirsizliğiyle dönemin devrimci tipinin belirgin bir örneği olarak yaşadı ve azılı faşist akrabası tarafından katledildi.
1979 Nisan ortalarında, her hafta sonu olduğu gibi köyüne giderken, o günlerde 1 Mayıs hazırlıkları yapılmaktaydı. Köyünde, çoğu kendi akrabası olan faşistler de çoktandır Halil’i tehdit ediyorlardı. Bu yüzden, köyüne giderken silah talebinde bulundu ve aslında disiplin gereği izin verilmediği halde yine de bir yolunu bulup her zamanki gibi yasakları deldi ve istediğini elde etti.
Halil, 19 Nisan gecesi, köyün kahvesinde CIA devşirmesi paramiliter parti MHP mensubu amcasının oğlu Halil esendağ tarafından sırtından kurşunlandı. Her zamanki pervasızlığıyla, grup halinde marş söyledikleri kahvede, arkasını dönüp bakmadı gelenlere, gururuna yediremedi arkasına bakmayı. O kadar ki, yere yığıldığında, silahı hâlâ belindeydi. Manisa Devlet Hastanesi’ne getirdiklerinde çoktan şehit düşmüştü.
Marksist Leninist Silahlı Propaganda Birliği (MLSPB), daha o geceden itibaren bir dizi cezalandırma eylemi gerçekleştirdi ve bu arada katilin peşine düştü. Birkaç kez çok yaklaşıldığı halde cezalandırılamayan Esendağ, bu arada iğrenç bir maşa gibi kullanılarak 4 fırın işçisi başta olmak üzere birçok başka Devrimci Kurtuluşçunun kanında kirli elleri var.
Sonunda yakalandığında, yıllarca hizmet ettiği cuntacı T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) generalleri tarafından yargılanıp 12 Eylül’ün idam sehpalarında can verdi. Halil Ducan’dan geriye ise, her zaman güleç yüzü ve dalgacı özelliğiyle ilgili yüzlerce anı kaldı. Devrimcilerle birlikte cenazesini kaldıran Gözlet köylüleri, süreç boyunca devrimcilere bağlı bir tutum gösterdiler.
Kim ondan bahsetse, bu mutlaka bir muziplik ve yasak delme eylemiyle ilgilidir ve her seferinde onunla ilgili bir sohbet mutlaka derin bir acıyla kesilir. Ölümün en az yakıştığı insanlardan olmuştur Halil her zaman. Bir dönemin öğrenci hareketinin, faşist çetelerle göğüs göğüse çatışmalar döneminin cesur ve şen çocuğu olarak hatırlanır Halil Ducan…