Komünist Parti Manifestosu, Komünist Birlik tarafından yetkilendirilen Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından ilk olarak 21 Şubat 1848’de yayımlandı. Yayınlandığı günden beri kapitalizmin korkusu olmaya devam ediyor. Karl Marx duyurduğu manifestonun ilk cümlesinde komünizmi “hayalet” olarak nitelendirilmiştir. Nedeni “burjuvazi kendisine ölüm getiren” modern işçi sınıfını-proleterleri varetmiştir.”
173 yıl önce proletaryanın düşmanları “Eski Avrupa’nın bütün güçleri bu hayaleti defetmek üzere kutsal bir ittifak içine girdiler” diye duyurmuştu manifestoyu Karl Marx. O gün bugündür kapitalizme ve en yüksek aşaması emperyalizme karşı savaşan proletarya ve ezilen halklar söz konusu olduğunda gericiler aralarında her ne kadar kanlı bıçaklı görünürlerse görünsünler hiç bir çelişki “kutsal ittifaklarının” birleşmelerinin önüne geçemiyor. Biliyorlar çünkü burjuvazinin “mezar kazıcısı” proletaryadır.
Birleşmiş insanlık hedefine (Komünizm) ancak proletaryanın ideolojik netliği doğrultusunda varılacaktır. Manifesto’da belirtildiği gibi “Komünistler, kendi görüşlerini ve amaçlarını gizlemeye tenezzül etmezler.” İnsanlığın kurtuluşu ancak artı-değer sömürüsünün özel mülkiyetin ortadan kaldırılması ile mümkün. “Siz bizi, sizin mülkiyetinizi ortadan kaldırmaya niyetlenmekle suçluyorsunuz. Kesinlikle öyle; niyetimiz tam da budur.” Manifesto’da her şey açık ve net. “Varsın egemen sınıflar bir komünist devrim korkusuyla titresinler.”
- TARİH SINIF SAVAŞIMLARI TARİHİDİR
Komünist parti manifestosu `tarihin tanımını “sınıflar savaşı” olarak nitelendirmiştir. Sınıf savaşı kabul edilse de edilmese de en keskin ve en şiddetli haliyle sürüyor. Manifesto’da “ne yapmalı” sorusunun yanıtı açıktır. “Burjuvazinin varettiği silahları kullanacak insanları,-modern işçi sınıfını,-proleterleri” silahlı mücadele temelinde teçhizatlandırmak, emperyalizme ve işbirlikçisi oligarşik dikta rejimine karşı bağımsızlık mücadelesinde tüm halkın kurtuluş savaşını sevk ve idare edecek öncü bir güç olarak teşkilatlandırmaktır. İşte biz proleter devrimcilere düşen görev budur.
- TÜRKİYE’DE “PEMBE KİTAP” OLARAK ANILDI
Komünist parti manifestosu dünya dillerinin hemen tamamına çevrilmiştir. Dünyanın hemen bütün dillerine çevrilmiş olan Komünist Manifesto Türkiye’de ilk defa kitap olarak Dr. Şefik Hüsnü’nün (Deymer) çevirisiyle 1920’de yayımlandı. İkinci defa Kerim Sadi’nin çevirisiyle 1936’da yayımlanan kitabın 1968, 1970, 1976, 1979 daki çeşitli çevirileri toplatıldı, yayıncıları komünizm propagandası yapmak suçundan mahkum edildi.
Komünist Manifesto’nun pembe kapaklı olan baskısı Türkiye’de “komünist” sözcüğünün kullanımının sakıncalı sayıldığı dönemde pembe kitap olarak anılıyordu.