Yalınayaklı kahramanlar Amerikan MQ-9 İHA’sını düşürdüler
Yemen halkı, yıllarca Amerikan kuklası Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) liderliğindeki koalisyona karşı bir savaş yürüttü. Yıllarca emperyalizmin kuklalarına karşı yürütülen savaş, 7 Ekim Aksa tufanı sonrası baş düşman Amerikan ve İngiliz emperyalizmine karşı bir savaşa dönüştü.
Körfez’in kukla Arap rejimleri, Amerikalı emperyalistlerin ve Batı’nın hertürlü desteğine ve ölüm saçan modern silahlara rağmen yalın ayaklıların (Yemenlilerin) iradelerini kıramadılar.
Hüseyin Bedreddin el Husi’nin adına atfen Husiler diye anılan bu hareket, Zeydi İmamet geleneğininden bir örgüttür. Zeydiye klasik 12 imam inancının dışında kalıyor. Zeydiler Sünnilere en yakın Şii grup olarak da biliniyor. 12 imam geleneği içinde Zeydileri Şii saymayanlar bile olmuştur
Suudi Kralı Abdülaziz, 1934’te Yemen’i işgal edip Asir, Cizan ve Necran’ı aldıktan sonra geri kalan yerlerden çekilince eleştirilere maruz kalır. Verdiği yanıt bugün de geçerlidir:
“Yemen’i bilmiyorsunuz; dağlıktır ve kabilelerden oluşur. Kimse kontrol edemez. Tarih boyunca fethetmeye kalkışanların hepsi başarısız olmuştur. Son başarısız işgalci Osmanlı Devleti’dir. Kendimi ve halkımı Yemen’de heba etmek istemem.”
Abdülaziz’in tembihini unutan torunları, 2000’lerde Ensarullah’a (Husilere) karşı yürütükleri altı savaşıda kaybettiler. Batı’nın kuklalarınca öldürülen Hüseyin Bedreddin el Husi tarafından kurulan Ensarullah, artık 2000’lerdeki gibi dağlık bölgelerde yalın ayak savaşan bir örgüt değil; yalınayak savaşçılarıyla birlikte balistik füze ve insansız hava araçları kullanan bir ordu.
Abdulmelik el-Husi liderliğinde bütünleşmiş Yemen halkı, yumrukları sıkılı vaziyette 10 yıldır gerçek ve baş düşmanla savaşacakları günleri bekliyordu. 7 Ekim sonrası Filistin direnişini destekleyen ve Bab El-Medep‘te siyonizme geçit vermeyen kararı nedeniyle Yemen, Amerikan ve İngiliz emperyalizminin doğrudan hedefi oldu.
-YEMEN HALKI EMPERYALİZME MEYDAN OKUYOR!
Amerikan-İngiliz saldırganlığına, tehdit ve şantajlarına papuç bırakmayan Abdulmelik el-Husi, “Amerika’nın doğrudan savaş tehdidine boyun eğenlerden değiliz. İlk günden itibaren her zaman arzuladığımız şey, Amerikalılar ve bizim aramızda doğrudan bir savaş olmasıdır. Biz doğrudan düşman Amerika ile savaşmak İstiyoruz.” diyerek meydan okudu.
Abdulmelik el-Husi liderliğinde emperyalizme meydan okuyan Yemen ve halkı, emperyalizme, siyonizme karşı gerçekleştirdiği nitelikli operasyonlarla direnen Filistin halkının kalbindeki yerini aldı. Yalın ayaklıların iradesi bölge ve dünya halkları nazarında, daha şimdiden emperyalizme karşı direniş bilincini ve ruhunu büyüten bir örnek olarak tarihe kaydını düştü.
Filistin halkının direnişini tereddütsüz sahiplenen ve destekleyen Yemen, Anti-emperyalist anti-siyonist direniş cephesinde yer alan ikinci (1) Arap ülkesi olarak, emperyalizme ve siyonizme karşı Kızıldenizde ve Aden körfezinde onlarca nitelikli operasyon gerçekleştirdi. 20 Şubat’ta bu operasyonlara yenilerini eklendi. Yemen Silahlı Kuvvetleri askeri sözcüsü Yahya Seri, Hudeyde Vilayeti’nin hava sahasında bir Amerikan “MQ-9” İHA’sını ve iki Amerikan gemisini vurduklarını duyurdu.
Terlikli veya yalınayaklı kahramanlar (Yemenliler), Hudeyde Vilayeti semalarında düşürdükleri Amerikan İHA’sı MQ-9-‘un parçalarını Aden körfezinde topladılar. 30 ila 50 milyon $ değerindeki MQ-9-‘a ait parçaların olduğu bir video yayınladılar.
(1) Suriye, tarihsel olarak Filistin’i ve direnişi hep destekleyen ve desteklemeye devam eden ilk Arap ülkesidir.