Neo-Nazi cihadizminin ana arteri olarak Ukrayna: Azak Taburu ve İntermaryum

0 302
image_pdf

Her yıl 1 Ocak’ta başta Kiev ve Lviv olmak üzere Ukrayna’nın çeşitli kentlerinde, Nazi işbirlikçisi Ukrayna Milliyetçileri Örgütü’nün (OUN) kurucularından [örgüt, Andrey Melnik grubuyla yaşadığı ayrışmadan sonra OUN-A ve OUN-B hiziplerine ayrıldı] Stepan Bandera’nın doğum gününü kutlamak adına neo-Nazi gruplar tarafından meşaleli yürüyüşler düzenleniyor.

Bu ritüel, 2014 Maydan darbesiyle birlikte hiç aksatılmazken ilk defa 2020’nin ocak ayında İsrail ve Polonya’nın tepkisini çekti. Polonya’nın Ukrayna’daki Olağanüstü ve Tam Yetkili Büyükelçisi Bartosz Cichocki, “Ukrayna siyasetinin iç meseleleri hakkında kamuoyunda ters etki yaratan açıklamaları” nedeniyle 8 Ocak 2020’de Ukrayna Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.

Bu arada Ukraynalı neo-Naziler, Letonya ve Polonya gibi bir dizi Doğu Avrupa ülkesinde ilişkiler geliştiriyor. Ve aynı zamanda Almanya ve Hırvatistan’daki benzer gruplarla da aktif bağlar kuruyorlar.

Avrupa’da neo-Nazizmin hızla büyümesi şimdiden istikrarlı bir trend haline geldi ve merkez üs Ukrayna.

Nitekim Ukraynalı ve Letonyalı neo-Naziler arasındaki yakın bağlar sır teşkil etmiyordu. Örneğin 2018’in ekim ayında Ukrayna’nın Riga Büyükelçiliği’nin, Svoboda ve Ulusal Kolordu Hareketi [Azak Taburu’nun sivil kanadı] mensuplarının katılımıyla çeşitli etkinlikler düzenlediği duyuruldu.

Etkinliğin konukları arasında Svoboda Siyasi Konseyi üyesi ve Kiev Bölge Meclisi Başkan Yardımcısı Yuriy Noyeviy ve Ulusal Kolordu Hareketi’nin uluslararası sorumlusu Yelena Semenyaka’nin yanı sıra Ukrayna’nın Riga Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Alisa Podolyak ve Letonya Ukrayna’ya Yardım Derneği Başkanı Tatyana Lazda vardı.

Benzer bir etkinlik, Letonya’nın Bauska kentindeki belediye meclisinde de düzenlendi. Burada Ukraynalı Naziler, Ulusal İttifak partisinden belediye başkan yardımcısı Raitis Ābelnieks tarafından karşılandı.

Etkinliğin düzenlendiği salonda Donbass’ta “gönüllü taburların” safında savaşarak ölen Letonyalı militanların isim ve fotoğraflarının yer aldığı bir süsleme vardı.

Bauska’daki resepsiyona katılanlar arasında, daha önce Letonyalı paramiliter Ulusal Muhafız grubunun 54. Mühendislik ve Teknik Taburu’nun komutanı ve General Pēteris Radziņš Derneği Başkanı Binbaşı Agris Purviņš de görüldü.

Ulusal İttifak Partisi Başkanı Raivis Zeltīts ve aynı partiden, Letonya’da yaşayan Rusları “bitlere” benzetmesiyle tanınan Edvīns Šnore da hazır bulundu.

Semenyaka ile yaptığı ortak konuşmada Ābelnieks, Ukraynalı ve Letonyalıların “ulusal bilinç” üzerine ortak bir dünya görüşüne sahip olduklarını vurguladı.

Letonya’daki Rodina partisinin Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Vladimir Laktyuşin, Ukraynalı Nazilerin Baltık ülkelerinin kurumlarıyla sistematik olarak ilişkiler geliştirdiğine ve kendilerine yakın olan “milis” niteliğindeki örgütleri seçtiklerine dikkat çekiyor:

“2017’nin yaz aylarında Azak Taburu ve Ulusal Kolordu, mensuplarının tecrübelerini İçişleri Bakanlığı ve Koruma Birliği’yle paylaşmak için Estonya’ya gittiğini ve onlarla ortak devriyelere dahi katıldığını bildirmişti. Bununla neredeyse eşzamanlı olarak Ulusal Kolordu temsilcileri, Varşova’da ‘Akademik Lejyonlar’ başkanının katılımıyla bir etkinlik düzenledi; bu, Polonya Savunma Bakanlığı’yla işbirliği halinde olan ve ordu manevralarına katılan kalabalık bir paramiliter örgüt. 2018’de Azak heyetlerinin, Litvanya’ya dönük bir dizi ziyareti ve Litvanya Tüfekçiler Birliği komutanlarının Ukrayna’ya karşılıklı ziyaretleri gerçekleşti”.

Doğu Avrupa’da Nazi Voltran’ı

Birkaç yıl evvelinde Letonya yarı resmi basını bu gerçeklerden bahsettiğinde, New York ve Londra basınının tedrisatından geçen gazeteciler ve silah tekelleri tarafından fonlanan think-tanker’lar tarafından hedef haline getirildiler.

Ancak güneş balçıkla sıvanmıyor; nihayetinde Açık Toplum Vakfı’nın sponsoru olduğu Baltık Araştırmacı Gazetecilik Merkezi “Re:Baltica”, 11 Aralık 2019’da konuya ilişkin bir makale yayımladı.

Makale, çok geçmeden yoğun okur tepkisiyle karşılaştı; yazarlar Leonid Ragozin ve Sanita Jemberga’nın “Kremlin ile bağları olduğunu” iddia ettiler. Ragozin, eski bir BBC çalışanı.

Makalede yazana göre Letonya Ulusal İttifak Başkanı Zeltīts, Avrupa Birliği’nin zamanla “birkaç bloğa ayrışacağına” inanıyor. “İntermaryum” adını verdiği bu bloklardan biri Polonya çevresindeki ülkeleri kapsıyor. Sonra Rusya parçalanacak ve Batı Avrupa, “İslamcılar tarafından ele geçirilecek”.

Ve Kırım sahillerinden Riga Körfezi’ne kadar uzanan “İntermaryum”, Avrupa medeniyetinin “sarsılmaz kalesi ve Ulusların Avrupası’nın merkezi olarak ayakta kalacak”. Zeltīts’e göre İntermaryum, devamında doğuya doğru genişleyecek.

Zeltīts, bunları “İntermaryum havzasının hür düşünen insanlarına” hitap ettiğini iddia ettiği “Yeni Milliyetçilik” adındaki web sitesinde yazıyor.

Re:Baltica, Zeltīts’in yanında, yine Ulusal İttifak partisinden Dace Kalnina ve yukarıda adı geçen Yelena Semenyaka’nın web sitesinin yazarları olduğunu belirtiyor.

Diğer yandan “İntermaryum” fikrini, Azak Taburu’nun ilk komutanı ve ardından Sosyal Ulusal Meclis’i kuran, 2019 seçimlerinden beri parlamentoda olan Andrey Biletskiy de dile getiriyor.

Biletskiy, 2016’da Fokus dergisine verdiği röportajda “Bizim fikrimiz; biz doğu ya da batı değiliz, İntermaryum, Balto-Karadeniz ortaklığıyız” ifadelerini kullanıyor.

Biletskiy, Ukrayna’nın AB’ye katılmak yerine, “yeni Balto-Karadeniz ittifakının temeli” olması gerektiğini belirtiyor.

Bu ilişkilerin bir meyvesi olarak Azak Taburu mensupları Letonya ordusu karargahlarına, askeri üslere ve ülkenin parlamentosuna eriştiler.

Yukarıda bahsedilen Purviņš, Azak Taburu’ndan dostlarıyla aynı görüşleri paylaşmadıklarını iddia etse de defalarca kez Ukrayna’yı ziyaret etti.

Paramiliter Ulusal Muhafızlar grubunun da 10 ila 12 bin arasında milisi mevcut. Son zamanlarda Letonya Savunma Bakanı Artis Pabriks, “Ulusal Muhafızların rolünün arttığını ve gelecekte bakanlığın onlara daha ciddi teçhizatlar sunmayı planladığını” söylemişti. Bu teçhizatlardan kastı zırhlı araçlar.

Akla gelen soru

Re:Baltica’nın bu makaleyi yayımlamış olmasının elbette bir maksadı vardı ve Letonyalı milliyetçiler de duruma epey öfkelenmişti. Zira Letonyalı sağcı radikallerle ve devletin çıkarları çatışır hale geldi.

Riga yönetiminin, ülkede Rus dilinin yasaklanması konusunda Ukrayna’dan pek aşağı kalır tarafı yok. Sağcıların tam onayı ve doğrudan desteğiyle Rus dili, eğitim ve kültür-sanattan tamamıyla tecrit edildi.

Fakat Letonya’nın yönetici seçkinleri, “transatlantik dayanışma” makinesinin dişlisi olmak için Brüksel ve Washington’daki ağabeylerine her zaman sadık. Ve ne zaman sağcılar “İntermaryum” ve “Avrupa’nın yeniden fethi” gibi fanteziler üretmeye başladı, o zaman işlerin kontrolden çıktığını anlamaya başladılar.

Azak Taburu başka hangi ülkelere açıldı?

“Azak Olgusu” kitabının ve “Azov Taburu’nun Uluslararası Temasları” raporunun yazarı olan Rus siyaset bilimci Vladislav Maltsev, 2020’de İzvestiya gazetesine verdiği mülakatta, son yıllarda Azak Taburu’nun sivil kanadının Batı ve Doğu Avrupa’nın çeşitli marjinal sağcı radikal gruplarıyla, parlamentolarda koltukları olan siyasi partilerle ya da siyasetçilerle etkileşim kurduğunu dile getiriyor.

Maltsev’e göre işbirliği, Azak Taburu’nun 2016’da başlattığı “İntermaryum” girişimi çerçevesinde yürütülüyor.

Maltsev, Azak Taburu’nun Almanya’daki ortağının, Almanya Ulusal Demokratik Partisi’nin [Nationaldemokratische Partei Deutschlands, NPD] gençlik kanadı Genç Milliyetçiler olduğuna dikkat çekiyor:

“NPD, tarihi boyunca Bundestag’a hiç giremedi, ancak son 20 yılda Doğu Almanya topraklarındaki Landtag yerel seçimlerine düzenli olarak katıldı ve 2014’te Avrupa Parlementosu’na bir vekil göndermeyi başardı. Ulusal Kolordu’nun uluslararası sorumlusu Yelena Semenyaka, 11-12 Mayıs 2018 tarihlerinde Dresden yakınlarındaki Riesa kentinde düzenlenen pan-Avrupacıların ‘Regeneration.EUROPA’ kongresine katıldı. Buna karşılık Genç Milliyetçiler’den temsilcileri, 14 Ekim 2018’de Kiev’de gerçekleşen, Ukrayna İsyan Ordusu’nun (UPA) kuruluş yıldönümü onuruna düzenlenen yürüyüşe katıldılar”.

Uzmana göre Azak Taburu’nun Polonya’daki ana ortağı da Akademik Lejyonlar Birliği:

“Akademik Lejyonlar [Legia Akademicka] üniversitelerde örgütlenir, öğrencileri yedek subay olarak yetiştirir [tatillerde askeri okullarda ve birliklerde eğitim verilir] ve Polonya Silahlı Kuvvetleri ile askeri manevralara katılır. Dernek Başkan Yardımcısı Damian Duda, sırasıyla 27 Nisan 2017 ve 13 Ekim 2018 tarihlerinde Kiev’de düzenlenen ‘İntermaryum’un oluşturulmasına ilişkin ikinci ve üçüncü konferanslara’ katıldı. Ve ikincisinde Duda başkanlık koltuğuna oturdu”.

Ukraynalı neo-Nazilerin işbirliği geliştirmeye çalıştığı bir diğer ülke de Hırvatistan. Ancak şimdiye kadar bu süreç, Hırvat radikal milliyetçilerinin krizde olması ve partilerinin Parlamentoda temsil edilmemesi nedeniyle sarpasardı.

9 Aralık 2017’de Semenyaka, bağımsız milletvekili ve emekli general Željko Glasnović ile Zagreb’deki Katolik Üniversitesi’nde düzenlenen bir konferansta bir araya geldi.

Glasnović, parlamentoya 14 Ekim 2016’da girdi ve Hırvat aşırı sağının kurduğu Hareket Koalisyonu’nun (POMAK) desteğiyle tek bölgede bağımsız aday olarak gösterildi.

2019’un mayıs ayında Avrupa Parlamentosu’na “Hırvat Muhafazakar Partisi”nden giren Ruža Tomašić’in seçim merkezinde Hırvat Azak Taburu militanı Denis Şeler’in de olduğunu belirtmekte fayda var. Şeler, 2019’un temmuz ayında Azak amblemli tişörtüyle bir fotoğrafını paylaşmıştı.

-Emre Kose- 5 Mart 2022

image_pdf

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.